28 Temmuz 2012 Cumartesi

Becky Hammon




WNBA'nin kuruluşunun 3. yılından beri, yani 13 ligdir WNBA'de.Açıkçası harika bir başlangıç da yapmamıştı Becky Hammon, ilk izlenim olumlu değildi ancak ilerleyen yıllar onu büyük bir yıldız yaptı, 4 defa final görüp şampiyonluk sevincini hâla yaşamayan ama tarihe damga vuran bir oyuncu yaptı hem de.

Benjamin Button geyiğine girmeyeceğim ama yıllar geçtikçe daha güzel bir hanımefendi olması bir yana oyunu her sene biraz daha keskinleşti.Kariyer gelişimini onun erkek basketbolundaki en büyük benzeri olarak düşündüğüm Steve Nash'e de benzetebiliriz aslında.Dediğim gibi kariyer gelişimini, oyun tarzında "set hücumunu sevmek" gibi çok büyük bir farkı var Becky Hammon'ın.


New York Liberty formasını giydiği ilk yılında Teresa Weatherspoon ve Vickie Johnson gibi 2 önemli gardın arkasında kaldı.Nash'in Jason Kidd'in arkasında kaldığı gibi.Ancak 2. sezonunda yaptığı patlama onu 32 maçın 16 defa ilk 5 başlama başarısına kadar götürdü.Ancak formayı kaptırması çok uzun sürmedi.2003'te yaşadığı diz sakatlığı da cabası.İlk 5'in değişmez ismi olmaya başlaması ise 2004 yılına denk geldi ve Weatherspoon'dan kaptı ilk 5'i.Oyundaki agresif yapısı onu kısa süre içinde Liberty taraftarlarının sevgilisi yaptı.16 Ağustos 2005'te 2000 sayı barajını aşma başarısı gösterip aynı sezon sonunda WNBA'de yılın en iyi 2. takımına seçilmeye kadar geldi kariyeri.4 Nisan'da San Antonio Silver Stars'ın yolunu tuttu.

Steve Nash'in Dallas kariyerinin ardından kariyerinin en iyi dönemlerini Phoenix'te yaşadığı açık.Dallas'tan ayrılırken NBA'nin elit oyuncularından biri olmuştu çoktan ancak süper yıldız olup bir takımı zirvelere çıkartbiecek bir oyuncu olması Phoenix Suns yıllarına dayanır.Aynı durumu düşünelim.San Antonio yılları Becky Hammon'ı WNBA'nin en iyi 3-4 oyuncusundan biri yaptı.2007 yılında 18.8 sayı ve 5 asist ortalamarıyla takımını normal sezonda konferans 2.'liğine kadar çıkardı ancak yine Steve Nash'in yaşadığını yaşadı.Tek fark takımların yer değiştirmiş olmasıydı.2005 NBA playoff'unda San Antonio, Phoenix'i konferans finalinde 4-1 elemişti, bu sefer 2007 WNBA playofflarına baktığımızda yine konferans finalinde San Antonio ve Phoenix takımları karşı karşıya.Tek fark Silver Stars ve Mercury isimleri.Silver Stars -yani San Antonio- 2-0 elendi Phoenix'e.

NBA'de San Antonio formasıyla playoff'lardaki kritik isabetleri nedeniyle "Big Shot Rob" lakabını almış olan Robert Horry'e benzer olarak "Big Shot Becky" lakabını almıştı Becky Hammon, San Antonio formasıyla.Ancak "Big Shot Rob"un yakaladığı başarıları yakalayamadı malesef "Big Shot Becky".Hem de çok daha dramatik bir sonla.2008 WNBA'nin normal sezonunda lig lideriydi Silver Stars.Hammon 17.6 sayı 4.9 asistle takımını harika kumanda etmeye devam ediyordu.Final yolunda rakip Los Angeles'tı ve bu sefer finale çıkmayı başardılar.Ancak finalde bir diğer yaşayan efsane Katie Smith önderliğindeki Detroit Shock'a 3-0'la süpürüldüler.Finalden sonra Becky Hammon adına akılda kalanlarsa serinin son maçında takımı 16 sayı farkla yenilirken oynadığı verimsiz basketbol ve maç sonunda arkadaşlarını teselli etme çabalarıydı.

2009 yılı; kariyerinin en başarılı sezonunu geçiren Becky Hammon için aynı hüsranla geçti.Diana Taurasi ve Cappie Pondexter harika oyunlarıyla Hammon'a final fırsatı vermedi.2009 ve 2010'da ilk turda 2-1 ve 2-0 elediler San Antonio'yu.Ancak Becky Hammon için çalışma azmi ve şampiyonluk isteğinin sonu gelmedi.2011 yılına geldik ve önünde çok zor bir yol var.Favori olduklarını hiçbir şekilde söyleyemeyiz.Silver Stars organizasyonundaki umutları yeşerten tek şey çaylak oyuncuları Danielle Adams belki de.Onun varlığını Becky Hammon'la birleştirince şampiyonluk umudu çıkıyor onlar için.Ancak Minnesota Lynx, Indiana Fever, Seattle Stormü, Phoenix Mercury gibi takımların karşısında pek de favori olmadıklarını söyleyebilirim.

Bu efsanenin oyun tarzına bir bakalım.Yukarıda da beirttiğim gibi sahada hep agresiftir ve tam bir kumandandır.Kısa boyuna rağmen sahip olduğu saha görüşü asist rakamlarını hep yüksek tuttu ve şutu her sene biraz daha keskinleşti.Şu sıralar Phoenix forması giyen DeWanna Bonner gibi üçlük çizgisinin 1 adım gerisinden attığı üçlüklerle rakiplerini boğmaya ve maç içinde ümitlerini yıkma konusunda üstüne yok diyebiliriz.Zayıf vücudu nedeniyle çok üst düzey bir savunmacı değil belki ama asla Carlos Boozer gibi yatma yeri olarak görmüyor savunmayı.Ben Wallace kadar iyi niyetli savunma yapma konusunda, savunma yeteneği başka bir şey tabi.Ancak onu en özel kılan şey takım arkadaşlarından oyundan ne zaman düştüğünü harika bir şekilde anlayıp oyuna ağırlığını en olması gerektiği zamanlarda koyması.Oyun zekası zaten yüksek bir oyuncu olarak 13 yılın getirdiği sahada neler olacağını ezbere bilme yetisi onu çok daha önemli bir yere koyuyor.NBA benzeri dediğimiz Steve Nash'in şampiyonluk kazanma şansı pek yok gibi ama Hammon'ın önünde bu başarıya daha yakın bir yol var.Minnesota Lynx kadar kaliteli değiller bana göre ama playoff bu sonuçta, Dallas da Lakers kadar kaliteli değildi, değil mi?


Gelelim bu efsanenin saha içinde neleri yapabildiğine.Bir kere yılmaz bir savaşçı.Geri adım atmasını beklemek rakibinin yapacağı en büyük hata olur, ancak sadece manevi şeyler katmıyor sahaya.Bu hırçınlığını savunma sırasında rakiplerini boğmak için kullanıyor, boyu kısa olmasına karşın savunduğu gardların da genel de kendisinden çok da uzun olmaması bir handikap oluşturmuyor Becky için ve savunduğu rakibi belli aralıklarla perişan edebiliyor.Oyun okuma becerisinin yılların verdiği tecrübeyle çok üst düzeye çıkmış olması top çalmasını da kolaylaştırıyor ki bunu Seimone Augustus ve Penny Taylor için de söyleyebiriz.Topu rakiplerinin ellerinden kapmak yerine atılan pasların önüne geçip topun sahibi olmayı çok iyi beceriyor bu oyuncular.

Hücumda ise tam bir maestro.Açık alanda doğru karar verme ihtimali çok yüksek, set sırasında ise Kerem Tunçeri misali içeriye dalıp o bölgeyi karıştırarak rakip arkadaşlarına boş 3'lük pozisyonları hazırlıyor.Takımda Penny Taylor, Sue Bird veya Jeanette Pohlen gibi keskin 3'lükçülerin olmaması onun şanssızlığı diyelim.Zaten takımın attığı 3'lüklerin çoğunda da onun imzası var.Ayaklarını ayarladığı zaman mesafe tanımaz bir şutör, bir elin önünde havaya kalkması da çok önemli olmayabiliyor Hammon için ancak hareket hâlinde şut atma konusunda başarılı diyemeyiz.Ancak yeteneklerini keskinleştirdiği için ne yapıp yapmaması gerektiğini gayet iyi biliyor, sadece zaman zaman 13 yıldır bitmeyen heyecanı onu yanlış tercihlere zorluyor o kadar.Bu heyecanı hiç bitmesin zaten, onu izlemek büyük keyif.

Hammon'ın önemli bir özelliği de ABD doğumlu olmasına rağmen Rusya sevgisi münasebetiyle Rusya milli takımı için oynaması ve bir ülkenin kaderini değiştirmesi.2008 Pekin Olimpiyatlarında Rusya'nın bronz madalya kazanması Becky Hammon olmadan olabilir miydi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder