28 Temmuz 2012 Cumartesi

Penny Taylor




Kadın basketbolunda zekanın, istikrarın sembolü.Bu oyunda mental becerinin yeteneklere ne kadar kattığının açık göstergesi.Aynı zamanda güzelliğiyle Türkiye basketbolu seyircisinin de fazlasıyla sevdiği isimlerden Penny Taylor.

İngiliz anne-babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Taylor 24 Mayıs 1981 tarihinde Avustralya'nın başkenti Melbourne'de doğdu.Upwey Lisesi'ne katıldı ve basketbol kariyerine başlangıcı verdi.Ardından pekçok başarı geldi tabi.Avustralya Basketbol Ligi olan WNBL'de Dandenong Rangers takımına 2001 yılında katıldı Taylor ve buradaki ilk yılında 25.5 sayı ve 2.5 top çalma ortalamalarıyla bu alanlarda lig lideri oldu ve All-Star'a seçildi tabi.

2001 yılında ise WNBA Draftına katıldı.Vatandaşı Lauren Jackson'ın 1. sıradan seçildiği o draftta Taylor 11. saıradan Cleveland Rockers yolunu tuttu.İlk yılında 7.2 sayı 3.5 ribaund ortalamaları yakalayarak beklentileri yerine getirdi diyebiliriz, sonuçta WNBA draftlarından kolay kolay yetenekli genç çıkmıyor.Ancak şunu da söyleyebilirim ki aynı draftta Taylor'ın bir üstünden seçilen Katie Douglas da Indiana Fever formasıyla lig tarihine adını kazıdı.

Tekrar Penny Taylor'a gelelim. 2. yılında yavaş yavaş ilk 5 kalibresinde olduğunu gösterdi Penny Taylor.30 maçın 26'sına ilk 5'te çıktı ve bu sezon 13 sayı 5.3 ribaund ortalaması tutturmayı başarak Cleveland'ın en önemli oyuncularından biri olduğunu gösterdi.3. senesinde oynadığı 34 maçın 33'üne ilk 5 başlayarak 11.7 sayı 4.4 ribaund istatistikleri tutturdu ve o sezon patronlar Rockers'ı satma kararı aldı.Ancak alıcı bulunamayınca kulüp basketbol faaliyetlerini durdurma kararı aldı ve Rockers'ın oyuncuları draft usulü diğer takımlara dağıtılırken Taylor 1. sıradan Phoenix Mercury tarafından seçilerek adını tarihe yazdıracağı yer için yola koyuldu.2002 yılından sonra 2007 WNBA sezonunda da All-Star yedek kadrosuna seçilme başarısı gösterdi.2007 yılında takımın kazandığı şampiyonlukta da büyük pay sahibi oldu. 2007 playoff'unu 19.3 sayı 7.9 ribaund ve 3.8 asist ortalamalarıyla noktalamıştı

Ancak Taylor için 2008 WNBA sezonu olmayacaktı.Ayak bileğinden çok ağır bir sakatlık geçiren Taylor 2008 WNBA sezonunda hiç oynamadı.Dinlenmedek için zamanının olmadığını ve hemen rehabilitasyonlara başlayacağını açıklayan Penny Taylor'ın dönüşü 2009 sezonun ortasını buldu.Takımı onun yokluğunda lig sonunculuğuna kadar düşerken Taylor 2009 sezonun ortalarında dönüp sadece 14 normal sezon maçı oynadı ancak aynı sezon playoff'da 14.3 sayı 3.5 ribaund ve 3.4 asist ortalaması tutturdu.Özellikle final serisinde harika bir oyun ortaya koyan Taylor takımının o yıl şampiyonluk kazanmasında çok önemli bir rol üstlenip ağır sakatlığının ardından bu ağır sorumluluğun altından kalkmayı başardı ve şampiyonluğu getiren maçın sonunda gözyaşlarına hakim olamadı.2010 sezonunda ise Pondexter'ın yokluğunda 15.9 sayı 4.9 ribaund 4.8 asist ortalamalarıyla kariyerinin en başarılı yıllarından birini geçirse de takımı konferans finalinde Seattle'a elenmekten kurtulamadı.

Taylor'ın milli takımla da pek çok başarısı var.2004 ve 2008 Olimpiyat oyunlarının ikisinde de finalde ABD'ye yenilip gümüş madalya alan Avustralya'da forma giyen Taylor 2006 Brazilya Dünya Şampiyonasında ülkesine şampiyonluğa taşıyıp turnuvanın en değerli oyuncusu oldu.

2009 yılında Fenerbahçe'yle anlaşan Penny Taylor katıldığı ilk sezon TKBL şampiyonluğu yaşadı.Ardından 2010-11 sezonunda Taurasi'yle birlikte harika bir ikili oluşturan Taylar; Taurasi'nin doping skandalı nedeniyle kulübüyle ilişiğinin kesilmesi üzerine ailevi ve kişisel sorunlarından ötürü takımdan ayrılma kararı verdi.Ancak ilerleyen haftalarda tekrar Fenerbahçe'yle anlaşmaya vardığı müjdesi geldi.

OYUN TARZI

Penny Taylor kadın basketbolunun en zeki oyuncularından.Oyununun etkisini aklını kullanarak katlıyor da katlıyor.Teknik olarak kendi şutunu yaratma konusunda sıkıntı yaşıyor açıkçası.Topu kendi sürüp şutu attığı zaman olumsuz sonuçlar çıkıyor genelde ama ayaklarını hazırlayıp pası alarak şutu attığı zaman topun çemberden içeri girmesi büyük ihtimal.Oyunu çok iyi bilip savunmayı harika okuduğu için de boş pozisyonu bulma konusunda fazla bir sıkıntı da yaşamıyor.Takım arkadaşları da onunla uzun süre oynamanın verdiği alışkanlıkla gözleri kapalı biliyorlar Taylor'ın nereye gideceğini.Özellikle sokak basketbolunda -kesik- diye tabir edilen 0'dan attığı üçlükler fazlasıyla yüzdeli.Dediğim gibi, ayaklarını oturttuğunda el üzerinden olması da çok sorun olmuyor Taylor için.Genelde potayı cepheden gören yerler yerine çaprazdan veya dediğim gibi 0'dan atıyor üçlüklerini.Ayrıca harika bir serbest atışçısı.

Hücumda bir diğer niteliği de kendi şutunu hazırlayamamasına karşın sahip olduğu penetre ve faul yaptırabilme yetisi.Yılların verdiği tecrübeyle çok atletik veya çabuk olmamasına rağmen savunma arasında oluşan boşlukları çok iyi değerlendiriyor.Sahanın yan taraflarından yapmıyor bu penetreleri ancak potayı tam cepheden gören yerler ve çok az yanlarından boşluğu gördüğü anda potaya gidiyor.Bitirme konusunda da gayet yüzdeli, kendisine yapılan faulleri de Navarro gibi en inandırıcı şekilde gösteriyor.

Ayrıca harika bir saha görüşü var.Yaptığı asistlerin kalitesinin Taurasi kadar yüksek olduğunu söyleyemeyiz ancak saha görüşüyle bu defosunu o kadar iyi kamufle ediyor ki ortaya 3 oynamasına karşın 4.8 asist ortalamasıyla WNBA'nin en çok asist yapan 4. oyuncusu çıkıyor.Bazen potaya yakın yerlerde topu zıplayıp yakalıyor ve yere düşmeden boş arkadaşına havadayken veriyor pasını.Yere inmeden verdiği bu paslar rakip savunmayı haliyle çaresiz bırakıyor, genelde Candice Dupree'ye oluyor bu asistler.Aslında top sürme yeteneği biraz daha gelişmiş olsa Hidayet Türkoğlu'nun tam kadın versiyonu çıkıyor ortaya.3 numara oynayan, saha görüşü çok iyi, iyi penetreci, faulleri gösteren ve Hidayet'in daha istikrarlı şutörü.Taylor'ın artısı daha istikrarlı şutu, Hidayet'inki kendi şutunu daha iyi bulabilmesi.Tabi ki 2007-09 yılları arasındaki Hidayet'ten bahsediyorum.Taylor, Hidayet'ten çok daha istikrarlı çıktı.Adı belki Lauren Jackson, Diana Taurasi veya Lisa Leslie'yle aynı yerde olmayacak ama çok özel bir yeri olacağı açık.

Taylor'ın biraz da savunmasına bakalım.Bir kere çok mücadeleci.Taurasi gibi sürekli pozisyon hataları görmüyoruz ondan, savunmaya çok daha odaklanıyor çünkü.Yerden yere atlıyor, rakibini boğmaya çalışıyor.Bu, onun çok iyi bir savunmacı olduğunu göstermez, çok da iyi değil zaten ancak aklıyla bunu kapamaya çalışanlardan.Bir kere top çalma konusunda çok başarılı ve bunu pozisyonundan feraget ederek yapmıyor.Rakip hücumcunun attığı pasın yavaş veya yanlış yere gittiğini çok iyi sezerek anında hareket ediyor o bölgeye ve topu takımına kazandırıyor.Birebirde ise o kadar iyi değil.Yetenekleri oyuncular ona çalım atmakta çok zorlanmaz ancak akıl faktörünü kadın basketboluna en iyi katan oyunculardan.İşler sıkıştığında da gözünüz kapalı güvenebilirsiniz.

Güzelliğiyle de Türkiye'de çok hayranı olduğu açık.Bu güzelliğine üst düzey basketbolunu da eklemesi insanların gözünde çok daha değerli kılıyor onu.Önümüzdeki TKBL yılında Angel McCoughtry'le birlikte Fenerbahçe'nin en önemli oyuncusu olacak ve geçtiğimiz sezon yeteri kadar alışmışlardır biribirlerine umarım.Rakip GS MP ve onları alt etmek çok zor olacak.Ancak bunu yaparsa da son yılların en başarılı kadın basketbol takımımız Fenerbahçe yapabilir ve bu süreçte Taylor'ın yükünün ağırlığı belli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder